Karlovy Vary'deki tarihi Imperial Spa'nın bir zamanlar binanın teknik merkezi olan atriyumu, Petr Hájek Architekti tarafından gelişmiş teknolojilere ve ayarlanabilir akustik özelliklere sahip modern bir çok amaçlı salona dönüştürüldü.
1895 yılında tamamlanan tarihi Imperial Spa, hem mimarisi hem de spa teknolojileri ile dönemin en dikkat çekici yapılarından biriydi. Mimarlar Ferdinand Fellner ve Hermann Helmer, turbanın (az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt) işlenmesi ve dağıtılması için benzersiz bir mekanizma kurdular. Turba, bir işleme tesisinden çok katlı banyo alanlarına konveyör ve asansörle taşınıyordu. Bu verimli sistem, günde 2.000 misafirin 100 banyoyu kullanmasını sağlayarak, başlangıçtaki bütçenin iki kat aşılmasına rağmen yatırımın hızlı bir şekilde geri dönmesini sağladı.
Yirminci yüzyılın sonlarında bina, yalnızca kültürel etkinlikler için nadiren kullanılmaya başlandı ve zamanla giderek bakıma muhtaç hale geldi. Binanın maliyetli restorasyonunu haklı çıkaracak uygun bir işlev arayışının sonunda yatırımcı, Imperial Spa'yı, merkezinde çok amaçlı konser salonu olan bir kültür merkezine dönüştürmeye karar verdi. Bu salon, binanın ortasında, daha önce turba konveyörünün bulunduğu makine odası olarak kullanılan atriyuma yerleştirildi.
Proje tasarımına ilham veren unsur, bu tarihi "turba makinesi" oldu. Spa hizmetlerinin tekrar başlaması planlanmadığından ve binada yalnızca birkaç dökme demir kolon kaldığından, bu boşluk yeni bir "makine" ile dolduruldu. Gelişmiş sahne özelliklerine ve akustik teknolojilere sahip bir mekan tasarlandı. Salon, her etkinliğin özel ihtiyaçlarına göre akustik ve mekansal özelliklerini uyarlayabilen bir “transformatör” işlevi görüyor.
Salon, yankılanma süresinin yanı sıra ses enerjisinin yönünü ve yoğunluğunu ayarlayan teknolojilerle donatıldı. Orkestra kabuğu, sesi seyirciye doğru yansıtan geri çekilebilir bir perdeye sahip. Sahne üzerindeki dönen üçgen paneller ses dalgalarını yansıtma, emme, dağıtma veya yönlendirme yeteneğine sahip. Orkestranın zeminindeki çelik iskelet üzerinde yer alan ahşap paneller, müzisyenlerin enstrümanlarıyla uyum içinde çalışan rezonatörler olarak işlev görüyor.
Salon konserler, tiyatro ve dans gösterileri, konferanslar, film gösterimleri ve popüler müzik etkinliklerine ev sahipliği yapabilecek teknolojiyle donatıldı. Ağır bir karartma perdesi, gerektiğinde alanın tamamen karartılmasını ve akustik olarak izole edilmesini sağlıyor. Tüm sahne ve akustik teknolojileri salonun yapısına entegre edilirken, havalandırma ve yangın güvenliği sistemleri ana merdiven çatısının üzerindeki bir bloğa yerleştirildi.