DJX Design imzalı Qushui-Lanting Resort Hotel, Şanghay’da Doğu felsefesinden ilhamla hayata geçirilen bir kentsel inziva mekânı sunuyor.
Işık, gölge ve suyun katmanlı birlikteliğiyle şekillenen tasarım, doğaya dönüş ve içsel dinginliği merkeze alıyor. Geleneksel Çin mimarisine ait detaylar, modern bir malzeme dili ve mekânsal kurguyla yeniden yorumlanıyor. Ziyaretçilerine sadece fiziksel değil, zihinsel bir arınma sunmayı amaçlayan proje, suyun akışkanlığına paralel biçimde farklı duyusal deneyimleri bir araya getiriyor.
Beş farklı tema — rehber, sahne, öz, ritim ve ruh — üzerinden geliştirilen anlatıda su, hem yön gösteren hem de mekânları biçimlendiren bir unsur olarak ele alınıyor. Kıvrımlı hatlar, yarı açık kemerli geçişler ve içe dönük bahçelerle klasik Çin peyzajına göndermeler yapılırken; siyah-beyaz kontrastlar, ışıkla değişen gölgeler ve taş öğeleriyle mürekkep resimlerini andıran bir atmosfer yaratılıyor. Bu atmosfer hem estetik bir arka plan sunuyor hem de doğayla yeniden bağ kurmayı teşvik ediyor.
Spa bölümü, geleneksel Taoist ve Zen ilkelerini çağdaş sağlık teknolojileriyle buluşturuyor. Doğal malzemelerin dokusu, buğulu ve yumuşak ışıkla desteklenen mekânlarda bedensel rahatlamanın yanı sıra zihinsel bir gevşeme yaratıyor. Gömülü yerleşim planına sahip odalar, oturma ve çay seremonisi alanlarıyla bütünleşerek sakin bir iç mekân sürekliliği sağlıyor.
Otelin sosyal alanları da aynı düşünsel temayı sürdürüyor. Doğu kozmolojisinden ilhamla tasarlanmış yuvarlak yemek odaları, özel bar bölümü ve farklı duyulara hitap eden detaylar, ritüelin modern yorumu olarak karşımıza çıkıyor. Su sesi, doğal dokular ve koku gibi unsurlar, ziyaretçileri gündelik hayattan uzaklaştırarak zamansız bir mekânsallıkla buluşturuyor.