Güneş kendi döngüsüyle her an farklı bir hikâye anlatıyor dokunduğu duvarda. Duvar, fiziksel bir sınır olmanın ötesine geçerek zamanın ve kültürün etkileşimlerini göz önüne seren bir zihin haritası oluyor adeta.
Suriçi İstanbul'unda dolaşmanın belki de en güzel yanı, yürürken aniden karşınızda beliriveren, yapılı çevre içerisinde günlük yaşantıya göz kırpan Bizans mimarisi.
Boğaza sırtını dönmüş bir kulübe, bir sığınak... Denizin betonla buluştuğu yerden bütün heybetiyle başkaldıran, adeta her şeye rağmen ben de buradayım diyen bir ağaç...