Bahara Uzanan Yol
Koruma altındaki doğal ortamda gerçekleştirilen projede tasarımı, ekolojik farkındalığın bir aracı haline getirmek, kentlilerin doğa ve kent ilişkisini güçlendirmek hedefleniyor.
Vanhankaupunginlahti Koyu tabiat koruma alanı, Helsinki’nin en büyük koruma alanı. Sulak alan, Ramsar Sözleşmesi kapsamında koruma altında ve Natura 2000 ağının bir parçası. Koy ve adaları, kuş gözlemi başta olmak üzere rekreasyon amaçlı kullanıma dair zengin bir geçmişe sahip. Günümüzde Helsinki şehrinde hayli merkezi bir konumda bulunan koy, büyümekte olan şehirce çevreleniyor ve artan sayıda kentli için rekreasyon kıymeti gün geçtikçe artıyor. Ancak yine de, çevre oldukça kırılgan ve işaretli yolların ötesine geçmek yasak.
2016 yılında, Helsinki şehri, Talin ile birlikte, Avrupa Birliği’nce finanse edilen Nattours adlı bir proje başlattı. Projenin amacı, kentsel doğaya erişimi ve önemli alanlara karşı farkındalığı artırarak bu alanları ziyaret etmeyi engelleyen hem fiziksel hem de zihinsel bariyerleri kaldırarak geliştirmekti. Bir diğer önemli amaç ise doğayı, kentin cazibesini artıran bir unsura dönüştürmekti. Bu kapsamda, seçilen rekreasyon alanlarını tanıtmak üzere bir web sitesi geliştirildi.
Lammassaari yürüyüş platformu, Helsinki’deki fiziksel doğa yürüyüşü strüktürlerini geliştirmek için tercih edildi. Mevcut paletler oldukça popülerdi ancak harap haldeydi. Proje kapsamında bu paletler yeni, erişilebilir kuş gözlem alanlarını da içeren bir yürüyüş platformuyla değiştirilmek üzere seçildi.
Değişen deniz suyu seviyesi, buz, temel için kötü zemin koşulları ve koruma alanında çalışırken karşılaşılan kısıtlamalar, hem tasarım hem de inşa aşamasındaki esas zorluklardı. Bu çerçevede yerel yönetimin inşaat birimiyle iletişim içinde yeni, erişebilir ve gezer bir platform tasarlandı. Tasarım, iki farklı yürüyüş platformu unsuru içeriyor: düz ve kıvrımlı. Unsurlar, kuru toprak zeminde üretildi, hafif araçlarla kurulum için alana taşındı. Yolu çerçeveleyen ahşap direkler mimari unsurları değişen su koşullarına karşı yerinde tutuyor. Ara sıra, su baskınları yüzer unsurların yerini bir metreden fazla değiştirebiliyor.
Yürüyüş platformu ve ek platformlar işlenmemiş Siberya çamından yapıldı. Yürüyüş yolunun 1,5 metrelik genişliği destekli yürümeyi ya da çocuk arabası veya tekerlekli sandalye ile erişimi mümkün kılıyor. Yürüyüş platformunun toplam uzunluğu ise 860 metre. Atık ve yeni malzeme kullanımını en aza indirmek için önceden var olan alt strüktürler bakımdan geçirilerek kullanıldı.
Proje, bir tasarım işi olarak ilgi çekici. Teknik ve uygulamaya dayalı tüm gerekliliklerin yanı sıra hem estetik hem de mekansal olarak ilginç bir rota yaratmayı esas alıyor. Kentin kaosundan el değmemiş doğaya doğru yönlendiren platform olağanüstü, daimi olarak değişim içinde bir doğa deneyimi vaat ediyor.
Platform, genel olarak deniz seviyesine epey yakın bir kotta bulunurken yürüyüş yolunun sınırlarını çevreleyen yüksek sazlık sıraları dar, koridorvari mekanlar üretiyor. Platform boyunca kuş gözlemi için belli belirsiz yükseltilmiş, sazlıkların gerisini görme imkanı veren iki alan bulunuyor. Yolun sonu ise üç metrelik yüksekliğiyle ulaşılabilir bir gözetleme noktasına dönüşüyor. Tekerlekli sandalyeden ya da çocuklar tarafından da görüşün sürekli olabilmesi için bakı noktaları cam duvarlarla oluşturuldu.
Strüktürler 2018 yılının Nisan ayında tamamlandı. Yürüyüş yolunun yenilenmesinin ardından, ziyaretçi sayısında hatırı sayılır bir artış oldu. 2018 yaz sezonunda ziyaretçi sayısı günde ortalama 1000 kişiye ulaştı. Proje hem erişilebilirliği geliştirmek hem de ilgiyi artırmak hedeflerini gerçekleştirmiş oldu. Dahası, Finlandiya’da doğa yürüyüş strüktürleri alanında tasarımın önemi ve yüksek kaliteli inşaat anlamında öncü haline geldi. Lammassaari, tasarımın kamusal ilgiyi nasıl da artırabildiğinin ve dolayısıyla açık hava yaşamını ve yaşamanın sağlıklı yollarını destekleyebildiğinin de açık bir kanıtı.