WLA Yapay Zeka Laboratuvarı Bahçeleri

EN

Şanghay’daki dünyanın ilk yapay zeka laboratuvarının bahçeleri Ballistic Architecture Machine (BAM) tarafından tasarlandı.

Aden Bahçesi (İncil'de bahsedilen cennet bahçesi)’nden ilham alınarak tasarlanan proje, laboratuvarın farklı seviyelerine yayılan peyzaj tasarımının genel atmosferini belirliyor ve veriden bilgiye, bilgiden bilgelik seviyesine uzanan düşünsel hiyerarşiyi keşfe çıkarıyor. Laboratuvar kompleksi boyunca yer alan bahçeler, araştırmacıları bilginin sınırlarını sorgulamaya ve inovasyon arayışlarında etik çerçeveleri göz önünde bulundurmaya teşvik ediyor.

Zemin katta yer alan bahçeler, ham verinin insan yapımı analiz sistemleriyle çarpışmasını görselleştiriyor. Tarihsel rüzgar verileri kullanılarak oluşturulan mikroiklim duyarlı peyzaj, bölgenin sürekli rüzgarlarını yansıtıyor. Rüzgar hızının arttığı noktalarda daralan dinamik zemin desenleri ve hareketli "Wind Wand" enstalasyonu, doğanın görünmez gücüne fiziksel bir form kazandırıyor. Üzerinde Konfüçyüs’ün “Düşünmeden öğrenmek körlüktür, öğrenmeden düşünmek ise tembelliktir” sözü yazılı olan Wind Wand, hem rüzgarı okuyabilen bir cihaz hem de salt analitik düşüncenin yeterliliğini sorgulayan bir araç olarak işlev görüyor.

Üçüncü katta, BAM birbirine zıt iki bahçeyi bir kiraz ağacı yolu ile birbirine bağlıyor. Bu düzenleme, dışa dönük iş birliği ile içe dönük düşünme süreçlerinin bir arada var olabileceğini anlatıyor. Alüminyum gölgelik altında düzenlnen kamusal forum, insan etkileşimine ve fikir alışverişine alan açıyor. Burada bulunan "mavi oda" enstalasyonu, yapay zeka öncülerine saygı duruşunda bulunan ve dijital hata (glitch) efektleri yansıtan bir sanat çalışmasına ev sahipliği yapıyor. Diğer yanda, modern teknolojik malzemelerle oluşturulmuş proto-Zen Bahçesi, sessiz bir içe dönüş alanı sunuyor. Gürültüyü emen duvarları, mimariden bahçeye taşan üç boyutlu bir ızgara formunda tasarlandı ve doğayla birleşen bu alan, gölgelik altında iki bankla tamamlandı.

Yapının en üst noktasında yer alan çatı bahçesi, bilginin peşinden gitmenin riskleri ve bilgelik arayışı arasındaki dengeyi simgeliyor. Veritabanı sunucuları arasında kıvrılarak ilerleyen bir yürüyüş yolu, pikselize bir çöl manzarası içinde araştırmacıları Aden’i çağrıştıran bir bahçeye yönlendiriyor. Fotovoltaik panellerle gölgelendirilen bu bahçede, subtropikal meyve bitkileriyle oluşturulmuş yeşil bir alan bulunuyor. İki Adirondack sandalyesiyle tamamlanan bu mekan, araştırmacılara insan bilgisi ile mitolojik anlatılar arasındaki ilişkiyi düşünme fırsatı sunuyor.

Yenilikçi bir yapay zeka laboratuvarının bahçelerini tasarlarken, BAM doğrudan yapay zeka araçlarını kullanma konusunda bilinçli bir tercih yaptı. BAM'ın konsept tasarım lideri Wang Zixian, “ChatGPT veya Midjourney gibi çağdaş araçları kullanmaktan bilinçli olarak kaçındık,” diye açıklıyor ve çağdaş tasarım araçları yerine dokunsal deneyim ve duygusal etkileşimi öne çıkaran manuel tasarım yöntemlerine yöneldiklerini belirtiyor.

BAM kurucu ortağı Dan Gass, bu bahçelerin yalnızca araştırmacılar için ilham verici ve huzurlu ortamlar sunmakla kalmayıp, aynı zamanda insanlık ve bilgi arayışı arasındaki derin bağı keşfetmeye yönlendirdiğini vurguluyor. Çin’de bahçeler, kültürel anlatıları barındıran mekânlar olarak kabul ediliyor ve BAM’ın tasarımı da bu geleneği sürdürerek doğa ile soyutlama arasındaki dengeyi araştırıyor. Laboratuvar bahçeleri, insan, teknoloji ve çevre arasındaki değişen ilişkilere dair düşündürücü bir anlatı sunuyor.