Film Şeridi Gibi
İşlevsel referanslarla mevcut ve yeni ekler arasında bütünsel bir ilişki kuran proje, sade tasarım yaklaşımını da sürdürerek sinema tarihine katkı sunuyor.
İsviçre’nin Penthaz kentinde bulunan eski sinema arşivi binasının cazibesi, sade ve işlevsel görünümünde yatıyordu. Kolektif ulusal film hafızasına ev sahipliği yapan bu kurum kendisini, ambalajdan ziyade içeriğe odaklanan mütevazı bir birikimiyle sunagelmişti. Mimari ekip de mevcut binayı genişletme projesinin çıkış noktasını ve temel tasarım kararlarını bu doğrultuda belirlemiş ve içselleştirmiş. Mevcut binanın doğrusal olarak birbirinin yanı sıra uzanan kütlelerle kurgulanan yerleşimi, yeni ekler ve farklı uzunluklardaki kararsız paralel kütlelerin yeniden modellenmesiyle dönüştürülmüş. Yalnızca kütle bitişleri, bir dizi açılı kesim aracılığıyla ayırt edilmiş; böylece binaya yeni bir yüz kazandırılmış.
Kütlelerin yan yana dizilimine dayanan tasarım kararı iç mekanda da sürdürülmüş. Birbiri üzerine yerleşen üç ana dolaşım aksı, paralel yapıları kesecek şekilde uzanıyor. Böylece ardışık kütlelerin her birinin tekil olarak deneyimlenmesine olanak tanınıyor. İki katlı giriş ve sergi salonunda asılı duran konferans odaları, birbirine pencereler aracığıyla bağlanmış. Bu uygulama, binanın izleyicisinde derin bir perspektif algısı uyandırmanın yanı sıra montaj ve kesme gibi filmsel süreçlere de gönderme yapıyor.
Kamusal alanlar ve tüm çalışma alanları Penthaz I olarak adlandırılan bölümde yoğunlaşırken, yola uzak tarafta konumlanan arşiv tümüyle yeraltında gizli bir depolama alanı olarak düşünülmüş. Bu şekilde, işlevsel ve atmosferik yan etkilerin asgari düzeyde tutulması amaçlanmış. Penthaz II bölümü ise, kültürel açıdan değerli eserler için mümkün olan en iyi korumayı sağlayan bir tür üstün-işlevsel sığınak olarak kabul edilmiş. Böylece, hem yakındaki tarım arazilerinin yayılmasına tepki veren hem de kuruma açık bir adres kazandıran bir kentsel eğilim tasarlanmış.
Duyumsal niteliğe sahip bir endüstriyel malzeme olarak kabul edilen paslı çelik tüm yapıyı sararak yeni ve eski kütleleri birbirine bağlıyor. Bu doğal malzemenin kademeli olarak aşınmış olması yapıya özgün bir kimlik kazandırdığı gibi arşivin karakteristik özelliklerine de atıfta bulunuyor. Hafif eğimli, ritmik çatı düzeni de endüstriyel yapıların ve film stüdyolarının tematik izlerini taşıyor.
İlgili İçerikler:
-
Yüzen Geçit
-
Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933
Vehbi Koç Vakfı ve Koç Üniversitesi VEKAM desteğiyle gerçekleşen “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933” araştırma sergisinin küratörleri ve aynı adlı kitabın editörleri Ali Cengizkan ve N. Müge Cengizkan’ın üç gün boyunca konuşarak ve yazarak gerçekleştirdikleri söyleşi, erken Cumhuriyet dönemi Ankarası üzerine özgün bulgular ve yeni tartışma alanları sunan çalışmayı aydınlatmayı hedeflemekte.
-
Öz Düzen
-
Kamusalı Yeniden Yapmak
Şehrin yaratıcı enerjisini harekete geçiren, kamusal hayatını zenginleştiren, yereli anlamlandıran, katılımı, öğrenmeyi, gelişmeyi teşvik eden, çok-işlevli, dinamik ve canlı kamusal alanlar nasıl tasarlanabilir?
-
Konut ve Koruma Politikalarının Şiddet Tarihleriyle Kesişimi Üzerine Notlar
İngiltere’deki bu tartışmalar, sosyal konut ya da “herkes için konut” gibi yapılı çevre gündemlerinin, aralarında sömürgecilik, ırkçılık ve emek karşıtı iktisadi politikaların da bulunduğu toplumsal ve politik şiddet tarihlerinden bağımsız ele alınamayacağını hatırlatıyor. İlk bakışta bambaşka bir bağlam gibi görünen Türkiye’deki bir dizi güncel gelişmeyi dert edinenleri tam da bu nedenle ilgilendireceklerdir diye düşünüyorum.
-
Kentsel Bir Müzakere
-
Sayfalar Arasında
-
Aracı Kurgular