Kentsel Bir Müzakere
Yerleştiği nehir kıyısını kentlilerin gündelik yaşamına dahil etmeyi amaçlayan proje, kullanıcılarının müdahalelerine açık bir deneyim sunuyor ve kamusal mekan üretim sürecini test ediyor.
Sava Nehri’ni Zagreb’in günlük yaşamına dahil etmeyi amaçlayan proje, nehir kıyısındaki programların, su üzerinde ve etrafında değiş tokuş edilerek kentin farklı alanları arasında sürekli etkileşim ve müzakareyi teşvik ettiği, katılımcı ve esnek bir çerçeve üzerine tasarlanmış.
Yerleşimi nehir odağında olan diğer Avrupa kentlerinin aksine, Zagreb’in kentsel yapılanması tarihsel olarak Sava’dan uzaklaşma eğilimiyle şekillenmiş. Tuna Nehri’nin en şiddetli kolu olan Sava Nehri, farklı dönemlerde sel felaketleriyle şehri tahrip etmiş; her ne kadar su setlerinin inşasıyla yükselen su seviyesi kontrol altına alınmış olsa da, nehrin kent belleğindeki güçlü, ürkütücü imgesi kent hayatının bir parçası olmasına engel olmuş. Buradan hareketle, proje, Sava kıyılarını kentlilerle tekrar tanıştırmayı ve kente dahil olma potansiyellerini deneyimlemeyi amaçlıyor.
Yedi kilometre uzunluğundaki sel basma bölgesine yayılan proje, kıyı alanını hafif müdahalelerle dönüştürerek su yükselmesi durumunda sökülme kabiliyetine sahip. Farklı programlar ve farklı kombinasyonlarla kullanıcılar tarafından manipüle edilebilecek dokuz aktivatör strüktürü, bu kentsel müzakerenin vasıtası olarak kurgulamış.
Çelik iskelelerden oluşan uyarlanabilir bu dokuz strüktür, nehir kıyısındaki proje sahaları arasında yer değiştirerek sahalar arası etkileşimi sağlıyor. Her bir strüktür, küçük değişikliklerle çok sayıda aktiviteye ev sahipliği yapabilmekle birlikte, farklı kümeler şeklinde kombinasyonlarıyla da sınırsız sayıda etkinlik ve kullanım olanağı yaratıyor. Bu bağlamda proje, dinamik öbekler şeklinde tekrar tekrar kurgulanan; nispeten küçük ölçekli, değişken ve uyarlanabilir müdahalelerin, XL kentsel ölçekli senaryolar dahilinde kalıcı kamusal alan üretim etkisini test ediyor.
2019 yılının Mayıs ve Ekim ayları arasında ilk etabının uygulaması tamamlanan proje, Sava kıyısında kentliler tarafından sıklıkla kullanılan köprüler etrafındaki üç alanda, yaz dönemi boyunca çeşitli sportif ve sanatsal kamusal etkinliklerle kullanıma açıldı. 2024 yılına kadar projenin diğer etapların da uygulamaya geçmesiyle, Sava Nehri kıyısının kentin doğu-batı aksında etkin bir kamusal koridora dönüşmesi amaçlanıyor.
2020’de gerçekleşecek ikinci etap için çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmalar kapsamında Aralık 2019’da kentlilerin projeye ve inşa edilen ilk etaba yönelik görüşlerini tartışmak, arşivlemek ve katılımcı bir platform oluşturmak amacıyla Zagreb Forum’da yapılacak sergi için de hazırlıklar sürmekte.
İlgili İçerikler:
-
AnkaraAks Almanya Augsburg'daki Tiyatro Meydanı'nı Dönüştürecek
-
Kamusal Alan Bir Mekân Değildir!
Günümüzde çok sık karşılaştığımız "algı yönetimi" olarak ifade edilen manipülatif eylemin, nasıl etkili olabildiğini, nasıl etkili kullanabildiğini anlamak için araçlarını iyi tanımlayabilmemiz önemli. Bu eylemin karşılıklı bir etkileşim olduğu ve eyleyenin değil eylenenin de bu durumdan sorumlu olacağı bir gerçek. Ama bu yazının derdi ne eyleyen ne de eylenen ile ilgili…
-
Mersin’de Mahalle Ölçekli Organizasyonlar için Bir Dayanışma Mekanı: MECRA
-
Toplu Taşımaya Ulaşan Kadın (TOPUK) Projesi Sokak Uygulaması Gerçekleştirildi
-
Onaranlar Kulübü Beşiktaş’ta Kamusal Alan Dönüşümü Gerçekleştirdi
-
Oyun ve Sokaklar
İstanbul95 Okumaları: Şehirde Oyun kitabı çerçevesinde Selva Gürdoğan'la çocuğun kentte var olabilme hali üzerine konuştuk. Pelin Derviş ve Selva Gürdoğan editörlüğünde hazırlanan, şehirlerdeki oyun alanları üzerine manifesto niteliğinde 13 makalenin yer aldığı kitap Superpool tarafından yayınlandı.
-
Hareketli Çay Bahçesi
-
Renkli Onarım