Süzülen Aynalar
1941 yılında Viyana'da inşa edilen Synchron Stage, uluslararası filmler için müzik üreten iki kayıt stüdyosuna ev sahipliği yapıyor. Yapının yenilenen odalarında mimarlar Schneider ve Schumacher, iç mekanda zamansız ve yüksek kaliteli tasarıma katkı sağlamak amacıyla fuaye ve koridorlarda durlum'un tavan ürünlerini kullandılar.
Kayıt stüdyoları gibi fuaye de Synchron Stage binasının en önemli bölümlerinden biri. Provalar ve molalar için kullanılan salon, genişlik ve büyük bir açıklık hissi veriyor. Salonun görünüşü ve verdiği his 72 adet ayna kullanılarak geliştirildi. Sadece 3 mm kalınlığındaki malzeme ile bu proje için özel olarak geliştirilen aynalar, ipler ve çubuklarla asıldığı siyah tavanın altında hafifçe yüzüyor gibi görünüyor. Ayna görünümlü yuvarlak paneller büyütülmüş pulları andırıyor ve bunlar odanın neredeyse sonsuz yüksekliğe sahip olduğu algısı oluşturuyor. Görsel çekiciliklerinin yanı sıra, ayna paneller tavanın sesi yutmasına yardımcı olarak fuayede akustiğin geliştirilmesini sağlıyor.
Buna zıt olarak şeffaf çizgiler, Synchron Stage koridorlarının baskın karakterini kazandırıyor. Lineer lamellerin özel uzunlukları tavan seviyesi ile tam bir uyum sağlıyor ve yolu işaret ederek kullanıcı hareketini yönlendiriyor. Geleneksel ve modernin, yuvarlak şekillerin ve düz çizgilerin bu etkileşimi, Viyana'daki Synchron Stage'in böyle sıra dışı bir yapı olmasını sağlıyor.
İlgili İçerikler:
-
"Alternatif"in Tahayyülü ve Kuir Performativitesi
Kapitalizmin 1970'ler New York'unda yarattığı ekonomik krizin akıbeti, terk edilmiş endüstriyel binaların ve mülkiyetleştirilmeyi bekleyen kent parçalarının belediye tarafından müzayedelerde satılığa çıkartılmasında okunur.
-
Hafızadaki Apartman
-
Peter Zumthor ve Minör Mimarlık
-lanet olası federallere- Nasıl ki düşünce alanında yirmi birinci yüzyılın “Deleuze yüzyılı olacağı” kehanetinde bulunulduysa mimarlık ve tasarım alanında “Zumthor yüzyılı”nda mıyız ya da olacak mıyız?
-
Hamlıkla Gelen Yalınlık
-
Rastgele Düşünceler
Paris’teki 1830 Devrimi esnasında yazmaya başladığı Notre Dame’ın Kamburu romanında Victor Hugo, Başdiyakoz’un kişiliği üzerinden mimarlık ve onun ortadan kayboluşu üzerine birtakım fikirler geliştirir.
-
Alçakgönüllülüğün Başka Tarifi
Rüzgar esiyor, burası şehirlerin kurulduğu, kralların doğup öldüğü topraklar. Yaşamın, üretimin, bereketin olduğu kadar yağmanın, yıkımın ve ölümün gerçekleştiği yer.
-
Sıfırdan Başlamak
Beyza Doğan ile mutfak mekanlarında değişen tasarım trendlerini ve ürün tasarımına yaklaşımını konuştuk.
-
Kutu Kutu Deneyimler