2022 RIBA Stirling Ödülü’nün Kazananı Açıklandı: The New Library, Magdalene College

Kaynak: RIBA

Bu yeni yapı 700 yıllık Cambridge Üniversitesi'ne bağlı Magdalene Koleji'ndeki öğrencilere arşiv ve bir sanat galerisi de içeren 24 saat açık olan yeni bir kütüphane olarak hizmet veriyor. Cambridge şehir merkezindeki kolej arazisi içinde yer alan yeni kütüphane, alanda giderek gelişen binaların ve avluların dörtgen düzenini genişletiyor ve bitişiğindeki 17. yüzyıla tarihlenen Pepys Kütüphanesi'nin sıkışık çalışma alanlarına alternatif sağlıyor.

Tasarımında çevredeki tarihi binaları referans alan Níall McLaughlin Architects, zamana direnecek bir bina oluşturmak için taşıyıcı tuğla, üçgen eğimli çatılar, oymalı pencereler ve silüeti çağdaş sürdürülebilir tasarım öğeleriyle canlandıran tuğla bacaları bir araya getiriyor.

Fotoğraflar: Nick Kane

Niall McLaughlin Architects

Niall McLaughlin Architects

Ziyaretçiler, zarif bir tuğla cephe ve katmanlı ahşap iç mekana açılan büyük ahşap kapılar ile karşılanıyor. Üç katlı giriş holü okuma odasına açılıyor. Tuğla baca ızgara, ahşap zeminleri ve kitap raflarını destekliyor ve binayı havalandırmak için sıcak havayı yukarı taşıyor. Dört bacadan oluşan her set arasında büyük, tonozlu bir fener çatı penceresi bulunuyor. Binanın doğu ucu boyunca uzanan geçitten, kolej, bahçe ve nehir manzarası izlenebiliyor. Izgara yapısı, okuma odalarını, grup çalışmaları için tasarlanmış geniş alanları, merdivenleri ve kitaplıkları tanımlıyor. Yapıda cumbalı pencerelere yerleştirilmiş, özel nişlerde ve ortak alanlarda gizlenmiş masalar ile öğrenciler için özel çalışma alanları tasarlanmış.

Aynı zamanda bina, enerji kullanımını en aza indirmek için basit ama son derece etkili pasif havalandırma ve doğal aydınlatma stratejilerini ve karbon salımını azaltmak için ise ahşabı kullanan modern bir bina.

2022 RIBA Stirling Ödülü jürisi adına konuşan RIBA Başkanı Simon Allford “The New Library”i seçme nedenlerini şu sözlerle açıklıyor:

"Magdalene Koleji'ndeki Yeni Kütüphane Binası, uzun süre dayanacak şekilde inşa edilmiş sofistike ve cömert bir mimariye sahip. En az 400 yıl dayanacak yeni bir bina yaratmak önemli bir zorluk, ancak Niall McLaughlin Architects en üst düzeyde beceri, özen ve sorumlulukla bunu başarmış. Sonuç olarak binayı, kolej bloğundaki sağlam ve kendinden emin ancak aynı zamanda saygılı yeni bir çocuk olarak tanımlayabiliriz.

Aydınlık ahşap iç mekan, atmosferi güzelleştiriyor ve ilişki kurmaya teşvik ediyor. Bu binayla şimdiki ve gelecekteki öğrencilere hem birlikte hem de ayrı ayrı eğlenerek düşünebilecekleri ve toplanabilecekleri sakin ve birbirine bağlı mekanlar dizisi sunuldu. Zamanın testine dayanacak bir şey inşa etme konusu ise binada kullanılan her malzeme ve ayrıntıda, her bakış açısından hissedilebiliyor. Bina 'uzun ömürlü bir bina nasıl tasarlanır?' sorusu için de somut bir örnek teşkil ediyor.

İyi tasarlanmış ortamlar, öğrenci başarısını ve refahını büyük ölçüde artırır. Dünyanın dört bir yanındaki üniversiteler, kendilerini sürekli büyüyen bir yüksek öğretim pazarında konumlandırmak için çok çalışıyorlar, bu anlamda büyük binalara yatırım yapmak da önemli. Bu bina, örnek alınacak bir model.”