Antakya Köprübaşı Kent Meydanı ve Yakın Çevresi Kentsel Tasarım Proje Yarışması - 1. Mansiyon

EN

Hatırlanan Zaman
Hafızanın boşlukları arasında bir soluklanma durağı.
Coğrafyalar üstü bir tarih akıp gidiyor yanımızdan. Bu sudan sebeplenen niceleri oldu.
Çok medeniyetler kuruldu burada, çok diller konuşuldu. Yerin sesi bir hayli kalabalık. Bu su komşu memleketlerden çok şeyler getirdi, buralardan da oralara, bir hayli…
Hiçbir iz var mı?
Bu su kenti ikiye bölüyor. Eski kent ile yenisi karşı karşıya geliyor.
Geçmiş kaçınılmaz şekilde şimdiki zamanla üst üste geliyor. Hatırlanan zamanla hatırlama zamanı çakışıyor. Dönülemeyecek geçmişle gerçekleşmeyecek geleceğin birbirine bağlandığı, bağlanırken birbirine omuz verdiği nadir bir şimdi burası.
Burası Asi’nin soluklanması için bir yer. Diyar memleketlerden taşıdıkları tekrar buraya armağan olsun diye. Asi taşacak, taşıdıklarını bırakacak. Onlar can bulacak yükselecek.
Ne gelecek Asi’den?
Kısmet…
Ne gelirse baş üstüne.

Asi Ne Getirirse .
Humus Gölü’nden başlayan heyecanlı bir yolculuğu var Asi’nin. Çeşit çeşit coğrafyalardan geçip nice akarsularla beslenip Antakya’ya geliyor. Kıvrım kıvrım yolculuğu ne oluyorsa medeniyet(!)le buluşunca zapturapta alınıyor. Beton kanallar içinde bize dokunmadan aksın gitsin, biz de üstünden geçelim, kafi. Fakat su medeniyet taşıyor. Su coğrafyalar üstü bir hazine barındırıyor. Ki bu da tohum. Lübnan’dan başlayan yolculuğu Suriye’den devam ederken geçtiği tüm coğrafyalardan taşıdığı tohumlar coğrafyalar üstü bir fırsat sunuyor. Antakya’nın kadim tarihinde suyun taşıdıklarının, suyun sebep olduklarının yeri ne kadar da önemli.

Asi ile Antakya’nın ilişkisi son derece hırpalanmış durumda. Yüzlerce yıldır medeniyet taşıyan su durgun ve kokar vaziyette. Dolayısıyla meseleyi sınırları tariflenmiş bir proje alanı olarak değil, suyu örgütlemek olarak görüyoruz. Öncelikli olarak suyu akar ve sağlıklı hale getirmek, sonrasında ise tasarlanmış ve seçilmiş bir peyzaj değil, Asi’nin armağan ettiği tohumlara güvenmeyi tercih ediyoruz. Bu su yüzlerce yıldır tohum, kültür, lisan, medeniyet taşıdı. Bu noktada gerekli sistemleri kurup çekiliyoruz. Asi’nin taşmasında bir beis yok, taştığı zaman bıraktığı tohumlar için gen havuzlarımızı oluşturduk. Taşmasını bir nimet olarak görüyoruz. 571 km boyunca taşıdıklarını bırakması için bir fırsat veriyoruz.

. Kent Ne Getirirse
Eşik üzerindeyiz. Eski şehir ile yeni şehir birbirine temas ediyor. Aradan geçen Asi eşik etkisini güçlendiriyor. Eşikler iki tarafta da olmayan unsurları barındırmaları bakımından bir hayli potansiyellidirler. Eski kent, eski çarşı, eski doku kendi dinamikleriyle var oluyor, yeni kent de ona keza. Bu etkileşimi tariflemeye çalışmak yerine varolabilecekleri altyapıyı kurup, gerisini eşik karakteri gösteren bu dokuya bırakmayı tercih ediyoruz. Su tarafından Asi’nin doğal akışı ile, kent tarafından da gündelik hayatın olağan akışı ile beslenen, alt yapısı oluşturulmuş ve gerisi ekoton karakteri gösteren bu zengin dokuya bırakılmış bir hafıza masatları kurguluyoruz.

Coğrafyalar üstü kadim Asi, çeşitli siyasi konjüktürel durumlar ve denetimsizliklerden ötürü niteliksiz bir halde. Fakat kentin doğal altyapısı, vadileri, dağları, ara sokaklarından Asi’ye yönelen kanalları nehri tekrar canlı ve akar hale getirmek için oldukça uygun bir altyapı sağlıyor. Bkz. suyun örgütlenmesi

Suyun Örgütlenmesi
I. Habib Neccar Dağı ile Asi Nehri arasında var olan bir örüntü. Çok değil 40 yıl öncesini bilenler Asi’nin yanına inebildiklerini, temizce akan suyu, dağlardan gelen ve ara caddelerinden Asi’ye yönelen su yolu sistemlerini hatırlarlar.

Suyun örgütlenmesi iki konjünktürel senaryoyu barındırıyor. İlki Suriye’deki Hama kapaklarının şu an olduğu gibi kapalı tutulduğu takdirde bir eylem planı. Kentin Antik Roma döneminden başlayarak bir liman kenti olma niteliğinden ötürü su altyapısı nitelikli fakat kullanışsız bir durumda. Bu altyapı halen mevcut olmasına rağmen daha da iyileştirilirerek kentte ciddi miktarda su hasadı yapmak mümkün. İlk durumda önerimiz kentin farklı büyüklüklerdeki caddelerde farklı tekniklerle (bkz. I, II ve III [pafta1])

Tasarım alanının üst kotunda kalan dağ zonunda karların erimesi ile inen su, kent içerisine (2.zon) a geçtiğinde kentin atık suları (sokaklarda yıkanan halı suları, kapı önlerinin yıkandığı sular, bahçelerin sulanmasında oluşan artık sular vb.) ve yağmur suları ile birlikte geçirimli sert zeminler ve bioswale aracılığıyla tasarım alanı zonuna ulaşacaktır. Bu aşamalarda suyun arazinin kendi eğimi ve geçirimli sert zemin -yeşil alan- perfore borular ile tasarım alanına gelmesi sağlanır, tasarım alanında filtrelenir ve Asi nehrine katılır.

Tasarım alanındaki su değirmenleri dağ, vadi ve ova ekosisteminde birikmiş tohumları üst kotlara çıkararak ön bitkilenme senaryosunu oluşturur.

II. Asi nehrindeki taşkınlar doğal durumlardan kaynaklanmaz. Taşkınların sebebi aşırı yağmur ve kar değil, aşırı yağmur ve kardan dolayı Hama kapaklarının açılmasından gelen sudan kaynaklanır. Proje alanındaki ıslah üst kotu korunarak geri çekilmiştir. Bu sayede taşkında suyun üzerine çıkacağı gen havuzları olarak çalışan setler tasarlanmıştır. Taşkınla gelen tohumlar sular çekildikten sonra ön bitkilendirmeye katkı sağlayan bir diğer unsudur.

Suyun örgütlenmesindeki ileri senaryo ise konjünktürel durumun değişip Hama kapaklarının açıldığındaki durumu kapsar. Bu durumda Asi doğal haliyle akıcı ve temiz bir su niteliğini kazanır. Kent ölçeğinde yapılan ve biyolojik filtrelemeden geçerek depolanan tüm su, bu sefer kentin mümkün olan en fazla kamusal alan sulaması için kullanılır. Antakya genelindeki park ve bahçeler, cami avluları vs. gibi kentin kamusal su ihtiyacı, proje alanındaki depolanan hasat suyu ile karşılanır.

Asi doğal durumuna kavuştuğunda ise değirmenler coğrafyaya özgü tohumları toplamaya başlarlar. Bu öngörülemeyen bir bitikilendirme tasarımıdır. Bu sene Asi’den ne gelecek? merak edilmesi ve kentlinin bunu dert edinmesi önemsenmektedir. Tekrar niteliksiz haline dönmemesi için Asi’nin temas edilebilir olması, kent hayatının vazgeçilmez bir parçası olması, bir merak unsuru olması ve suyun tekrar kent kotuna kavuşturulmuş olması amaçlanmıştır.

Etiketler: