XXI'de bu ay İstanbul Halk Pazarları Fikir Yarışması'nda birincilik ödülü kazanan Yegena Mimarlık'ın projesine ve Hasibe Akın'la gerçekleştirdiğimiz Akmerkez'deki permakültür tasarım uygulaması hakkındaki söyleşiye yer veriyoruz. Bunun yanı sıra Penda tasarımı Ses Parkı, Archi5'ın tasarladığı Lise Ek Yapısı ve İyileştirme Projesi, Erginoğlu & Çalışlar tasarımı Stüdyo Santral Yurtları, KG Mimarlık'ın Flatofis D Blok Yenileme Projesi, Ven Mimarlık'ın projelendirdiği Eti Maden İşletmeleri Misafirhanesi, Autoban tasarımı Savoy Ulus Evi, Soto tasarımı Reklam Ajansı Ofisi ile Two Space ekibinin Boston İşletme Danışmanlığı Ofisi de bu sayıda yer alıyor.
Söze, geçtiğimiz ay bu sayfalarda da bahsi geçen Christopher Alexander ve kendisinin “A City is Not a Tree” (Kent Bir Ağaç Değildir) makalesiyle başlayayım.
Beşiktaş ile Eminönü arasındaki yol, İstanbul’un en güzel güzergahlarından biridir, hele de otobüste ayakta seyrediyorsanız.
Sanayi yapıları kimi zaman modern mimari için bir esin kaynağı olmuştur. Bu tür yapılarda üretim koşulları gibi belirleyiciler yanında, klasik mimarlık kanonları ile bir yaklaşım farkı hemen göze çarpar.
Linç tipi [“L” tipi] akademizm, kanlı orta dünyanın kıyısında başlayan ibretlik yükselişini sürdürmekte: Önceleri de müstakil bir hantallık ve gerilik olan L tipi, konjonktürel entelektüellerin [konjentelektüeller] çıkar ilişkileriyle örüldüğü bir döneme girmiş ve iyice girift bir hal almıştır.