Şebnem Şoher, İTÜ Mimari Tasarım Doktora Programı’nı tamamlamasının ardından, kariyerine Lizbon’da serbest mimar ve editör olarak devam ediyor.
Geçmişte çok sayıda sanat ve tasarım girişimine katkıda bulundu, aralarında XXI, Betonart, DAMN°, Umbigo bulunan yayınlar için söyleşi ve görüş yazıları hazırladı, kitap bölümleri yazdı ve çeşitli uluslararası atölye organizasyonlarında yer aldı. Araştırma projelerinden bazıları 4. Rotterdam Mimarlık Bienali ve 14. Venedik Mimarlık Bienali kapsamında yayınlandı. Akademik çalışmaları İstanbul’un kentleşme tarihine ve özelikle konut çevrelerine odaklanırken, ilgilendiği mimarlık konuları enformellik, katılımcı tasarım süreçleri ve yapılı çevredeki farklı yaşam döngülerini kapsıyor.
Ponto Atelier, farklı coğrafyalarda, değişen ölçekler ve programlarda projeleri olan Portekizli genç bir ofis. Atlantik Okyanusu’nda, Madeira Adaları’nda konumlanmış olan bu stüdyonun adını daha sık duymaya başlayabiliriz çünkü hem yapım aşamasında olan çeşitli projeleri tamamlanmak üzere, hem de bu yıl küratörlüğünü Andreia Garcia’nın üstlendiği Venedik Mimarlık Bienali, Portekiz Pavyonu’na davet edilen ofislerden biri oldular. Şebnem Şoher, stüdyonun kurucuları Ana Pedro Ferreira ve Pedro Ribeiro’yla işlerine ilham veren kaynaklar, adada olmak ve sürdürülebilirliğin farklı açılımları üzerine konuştu.
Şebnem Şoher, Lizbon Doğa Ve Bilim Tarihi Ulusal Müzesi’nde 4 Mart - 30 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen “Mimarlıkta İnovasyon Nedir?” sorulu sergiye dair izlenimlerini yazdı.
Project Nebula projesini Ayşegül Karaman, Esra Akdere ve Şebnem Şoher ile konuştuk.