Güncel Kimlik
Eti Maden İşletmeleri’nin İstanbul’daki misafirhane binasının yenileme projesinde, cam duvar sistemi kullanılarak cephenin çevresinden farklılaşması ve binanın yeni bir kimlik kazanması hedeflenmiş.
Güzizn Öztok: Mevcut yapı nerede konumlanıyor ve kullanım hikayesi nedir?
Gül Güven: Eti Maden İşletmeleri'nin İstanbul'da sahip olduğu tek yapısı olan bu bina Yenikapı'ya inen Atatürk Bulvarı'nın üzerinde, Pertevniyal Lisesi'nin yakınında yer alıyor. Günümüzde de misafirhane olarak kullanılan bina bodrum kat, zemin kat ve altı normal kat olmak üzere toplam sekiz kattan oluşuyor. Toplam inşaat alanı yaklaşık 1740 metrekare olan betonarme karkas bu yapı, kullanıcılar için cazip konumu nedeniyle oldukça değerli, aynı zamanda idarenin İstanbul’da kalan son adresi. Bina 1974 yılında iskan almış. Dolayısıyla müdahale öncesi mimarına ulaşmak ve onayını almak önemliydi. Mimarlar Odası’nda kendisinin mesleki faaliyetlerden uzun süredir uzakta olması nedeniyle bulmak oldukça zor oldu ama başardık. Mimar Erol Özdoğan, artık emekli olmuş. Erol bey yapının inşaat mühendisi Güngör Ergin ile birlikte ofisimize geldi. Binanın yapım süreci ile ilgili ayrıntılı ve yol gösterici bilgiler verdi. Temel detaylarına kadar birçok sorumuzu yanıtladı. Yapı 1968 yönetmeliğine göre yapıldığı için yeni yönetmelikler gereği depreme karşı güçlendirme istiyordu. Kendisinden muvafakat aldık ve projeye başladık.
GÖ: Binanın yenileme kriterlerini anlatır mısınız?
GG: Mevcut durumda yakın çevrede, binanın bulunduğu Atatürk Bulvarı'nın üzerindeki yapılar kimliksiz bir doku oluşturuyor. Bu alanda bulvar boyunca aralıksız devam eden yedi katlı bitişik nizam yapı düzeni var. Yakın çevredeki yapıların geneli niteliksiz ve bakımsız durumda. Böyle bir dokuda ne yapabileceğimizi sorguladık. Karmaşanın içinde var olmak zor, elimizde mevcut bir yapı var ve yenileme projesi de bu yapının koşulları ile sınırlanıyor. Yol zaman içinde yükselmiş, yapı girişleri basılmış. Dışarıdan yapı algısı pek iyi değil. Öte yandan binanın içine girip Bulvar baktığınızda Marmara Denizi ve etkileyici bir İstanbul manzarası görülüyor. Yapının arazi kotu ve yüksekliğinden dolayı önü çok açık, ayrıca arka cephe karşıda Süleymaniye'ye bakıyor. Bu yönü ile arka cephenin açıldığı panorama da değerli. Kısacası konuk odalarından dışarıya bakış oldukça güzel. Yapıya nasıl bir yeni yüz kazandırabileceğimiz üzerine çalıştık. Malzemeyi seçerken kurumsal kimlik de etkili oldu. Eti Maden İşletmeleri bor madeni üzerine çalışıyor. Borun beyaz kristal bir yapısı var. Bu beyaz yapı tasarımımızın çıkış noktası oldu. Cephesinde farklı bir tasarıma gittik. Cephe tamamıyla clear + beyaz U cam sistemleri ile oluşturuldu; ancak her odada U duvar sisteminin içine entegre edilmiş bir doğrama da kurguladık. Böylelikle doğal havalandırmayı sağlamak için açılır bir kanat her mekanda yer aldı. Mevcut asansör ve merdivenler de konseptin kurgusunda yeniden yapılıyor. Arka cephede -1 bodrum seviyesinde bir bahçe var. Bu bahçe yapının arkasında bulunan otopark binası nedeniyle oldukça basık kalıyor. Bu nedenle bahçede yeşil duvar sistemi kurgulayıp doğal ortam yakalamak istedik ve kayar sistem kapılar kullanarak aynı kattaki restoranla bahçeyi birleştirdik. Uygulama ile ilgili olarak yapıyı taşıyıcı sistemi dışında tümüyle soyup bütün mevcut duvarları kaldırıyoruz. Döşeme kaplamalarını, tavanı, tesisatı kaldırıp öncelikle yapıyı betonarme olarak güçlendiriyoruz.
Planları yeniden kurguladık. Giriş katın solunda "Bormatik" isimli ürünlerinin vitrini ve satış ofisi, sağında ise lobi ve idari ofisler yer alıyor. Birinci katta 16 kişilik bir toplantı odası var. Birinci kattan sonra tip oda planları başlıyor. Bizim tasarımımızda tip katların her birinde altı konuk odası var. Bunların üçü ön cepheye, diğer üçü ise arka cepheye bakıyor. İkinci katta bir tane engelli erişimine uygun tasarlanmış oda mevcut. Misafirhane toplam 36 odalı, 71 kişilik bir kapasitesi var. Çatıyı, terasıyla birlikte bina kullanıcısının nefes alabildiği bir mekan olarak kafeterya alanı olarak düzenledik. Terasın çok güzel manzarası var iki taraftan. Son olarak bodrum katta ise restoran ile birlikte mutfak, personel, servis alanları yer alıyor.
GÖ: Cephe tasarımından bahseder misiniz?
GG: Cephe altı metre uzunluğundaki U-Cam duvar sistemleri ile oluşturuldu. Cam duvar sistemi 33 cm genişliğinde modüllerle tekrar ediyor. Clear U cam sisteminin ülkemizde uygulaması henüz yok. Bu ilk uygulama olacak. Bu sistemde iç mekandaki bütün cephe duvarları yarı saydam. İç mekan görüntüsünü dışarıya vermeyi engelliyor ancak ışığı içeri alıyor. Tabi bunu kabul ettirmek kolay olmadı idareye. Isı yalıtım değeri, uygulama detayları gibi birçok konuyu sorguladılar. Isı değerleri sıradan alüminyum giydirme cephe sistemine göre çok daha yüksek; çünkü geniş hava boşluğu ile çift cidar var. Çift cam yüzey silikon contalarla birbirine kenetleniyor. Dolayısıyla bir ısı cama ya da giydirme cephe sistemine göre çok daha yüksek yalıtım değeri. İkinci bir konu bölgenin çok gürültülü olması. Sürekli yoğun trafik var. İşveren de ses değerini çok kritik etti. Orada da yine çok iyi sonuçlar elde ettik. Zaten nihayette cepheyi çok sağır yapma ihtimalimiz de yoktu; çünkü binanın iki yanı blok nizam. Bunun dışında cepheye doğrama sistemlerinin entegre olması konusu vardı, onların detaylarının çözülmesinde sistemin üretimini yapan firmadan destek aldık.
İlgili İçerikler:
-
Cihangir Evi
-
Loop Food Zekeriyaköy
-
Çocuklar için Tasarlamak / Büyükler için İnşa Etmek: Alle KIDS
-
Yeşim Parkı Aktif Yaşam Alanı
-
Age 29
-
B&T House
-
Rita Clinic
-
Yansıma
Boğaz'ın iki yakası arasında süzülen İstanbul'un Şehir Hatları Vapuru yansımalar ve çakışmalarla dolu büyüleyici imgeler sunuyor. Vapurun içindeki silüetler ve Boğaz'ın görkemli manzarası birbirine karışıyor.