XXI'de bu ay Levent Şentürk'ün editörlüğünde kitap eleştirileri bölümü başlıyor. MVRDV kurucularından Winy Maas ile gelecek, mizah ve mimarlık arakesitinde gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi okuyabilirsiniz. Bunun yanı sıra Palyatif Ev Atölyesi’ne ve 61 Metre Kahya Bey Sokağı projesi hakkındaki söyleşiye yer veriyoruz. Hüseyin Kahvecioğlu ve Melis Nur İhtiyar'ın tasarladığı Arı-3 Ofis binası, Kengo Kuma & Associates tasarımı Çin Sanat Akademisi Yerel Sanatlar Müzesi, mimarlık öğrencileri Dipon Bose, Samya Ghatak ve yeni mezun mimar Rishabh Sharma'nın tasarladığı Shree Sarbodaya İlkokulu, Made in Earth tasarımı Casa Rana da bu sayıda.
Le Corbusier’yi konu alan yazılar geniş bir literatür oluşturur. O kadar ki, modernist mimarlıkla özdeşleşmiş bu tarihyazımı cengelinde iz süren kişi, bu metinlerinde ne türden bir yırtıcının söz konusu edildiğine dair gözünde bulanık bir imge canlandırabilir ancak.
Türkiye’de mimarlık kültürünün neden olmadığı meselesi her tartışıldığında aklıma gelen ilk şey, iyi tasarlanmış mekanlarda büyümemiş olmamızdır.
Winy Maas ile “Bir sonraki adım ne?” sorusu üzerinden gelecek senaryolarını ve mimari üretimdeki mizahi yaklaşımı konuştuk.
Öğrenciyken bir seferinde karşılaştığım çok basit bir imaj, tasarım sürecini bir boru olarak düşünmek üzerineydi.
XXI'de kitap eleştirileri için yeni bir alan açıyoruz. Levent Şentürk'ün editörlüğüyle bu bölüm, kitapların mimarlık tartışmasına katkısını görünür kılacak.
Bir zamanlar, Roma ve Kudüs gibi, yedi tepeli diye tanımlanan İstanbul'un peyzajı bugün, başka bir biçime büründü.
Hakim tarihsel mirası koruma paradigmasının, İstanbul'un binlerce yıllık geçmişinin izlerini okuma uğraşını kendi kamu yararını temsil eden bir topluluğun itaat edilmesi gereken bir dogmasına dönüştürmesi sonucunda İstanbul ayrıcalıklı piyasa güçleri tarafından işgal edilen (korumasız) bir şehir kalıntısı halini aldı.