Bozova İçin Yeni Senaryolar

Şanlıurfa’nın Bozova ilçesi için geliştirilen fikir projesi, mevcut kullanımların izini sürerek alanın kentin sosyal yaşamına daha yoğun olarak katılımını güçlendirmeyi amaçlıyor.

Bozova, Şanlıurfa’nın 57 bin nüfuslu bir ilçesi. Atatürk Baraj Gölü’ne kıyısı olması sayesinde doğu yerleşimleri arasında öne çıkar. Bozova’nın Baraj Gölü kenarındaki beldelerinden Çatak’ta yer alan mesire alanı ise 1990‘ların sonunda bölge için önemli bir çekim noktası olmayı başardı; barındırdığı su sporları, yeme içme mekanları, botanik park gibi programlarıyla uzun bir süre hizmet verdi. Ancak 15 senelik geçmişindeki organizasyon yapısını sürdürememesi ve zaman içerisinde meydana gelen yönetim değişiklikleri nedeniyle maddi, manevi olanakların alana yöneltilememesi sonucu Çatak Mesire Alanı bugün etkin şekilde kullanılamıyor. Alana yeni bir yüz kazandırmak ve programlarla canlandırmak için hazırladığımız fikir projesi kapsamında yeniden adlandırılan haliyle “Bozova Su ve Tabiat Parkı” yerin mevcut koşullarını ve geçmişte başarılı olmuş programlarını inceleyerek yeni katmanlar eklenmesini, güncel bir organizasyon şemasıyla öneriyor.

fotoğraflar: kenan özcan

Bu yeni senaryoda alanın ihtiyaç ve beklentilerini iyi araştırmayı; bu ihtiyaçlara cevap vermeye çalışırken doğal ve ekolojik değerlerin korunmasının ve ekolojik çeşitliliğinin zenginleştirilmesinin yollarını öne çıkarmayı amaçladık. Bu esnada yerel halkın alanı yeniden sahiplenmesini sağlamak ve oluşturulan senaryoda onları çalışmaya dahil etmek önem taşıdı. Bu prensiplerle proje programını yeni yüz hattı, etkinlik burnu, piknik alanı, spor alanı, sanat kordonu ve botanik parktan oluşan altı ana başlıkta detaylandırdık. Yeni katmanların geliştirilmesinden önce çalışmanın altlığını oluşturacak, alanın farklı gün ve saatlerde mevcut yapısının ve koşullarının ortaya konulması adına çalışmalar (anket, röportaj, teknik gezi) yürütüldü. SWOT analiziyle, Bozova’nın sorunları, potansiyellerini belirledik; tarihi ve coğrafi yapısını inceledik, sosyo-ekonomik durumunu analizi ettik. Alanda bulunan iyi durumdaki yapılar, kent mobilyaları vb onarıldı ve düzenlemesi yapılıp korundu; kötü durumda olan birimler alandan kaldırıldı; belli bölgelere hafif strüktürlü protezlerle destek verildi ve yeni birim önerileri getirildi.

Bozova Su ve Tabiat Parkı olarak yeni "yüz hattı" çizildikten sonra, çevresine uygulanan hafif çelik strüktürlü kıyı yolunu, kimi zaman kıyıda doğal kaya zeminle birleşip kaybolan sonra başka bir noktadan tekrar su üstüne çıkacak şekilde tasarladık. Bu şekilde gölle ilişkisi güçlü bir yürüme hattı oluşturan yeni kıyı yolu, spor alanından başlayıp, konaklamanın olduğu girintide son buluyor.

Konaklama alanını, piknik ve spor alanlarından daha uzak bir bölgede planladık. Farklı yaşam biçimleri gözetilerek moto-karavan, çekme-karavan ya da dam-karavanlarda konaklama, ayrıca çadır kurma seçeneklerine yer verdik.

"Etkinlik burnu" Bozova’nın yüzen sahnesiyle etkinlikler ve toplanmalarla sosyal bir alan olarak Baraj Gölü’ne açıldığı ve suyun yükselmesi/alçalması durumlarında bile sahnenin konumunun değişmediği bir yer olarak düşünüldü. Geçmiş yıllarda amfi-tiyatro yapmak amacıyla beton platformlar oluşturulmuş olan burunda, bu beton platformların ahşap platformlara dönüştürülmesi, bu alanın toplanma ve etkinlik alanı olarak kullanılmasına imkan yaratıyor.

"Piknik alanı", "yüz hattı"nın T bölgesini yani ana aksı oluşturuyor ve alanın her bölgesini birbirine bağlıyor. Mevcut beton platformlar temizlenip, yer yer yeşil zemin, yer yer de ahşap platformlarla maske uygulamaları yapılarak, yeşille daha fazla bağ kurulması ve cildin nefes alması sağlandı, yüzün doğru beslenmesine imkan tanıyan esnek bir düzenleme getirildi.

"Spor alanı"nda, doğa ve su sporları için keyifli rotalar ve dinlenme alanları yaratabilmek adına zenginleştirilmiş peyzaj öğelerinin kullanılmasını önerdik. Geçmiş yıllarda spor yapılan bölgenin yeni öneride de spor alanı olarak kullanılması amaçlanıyor. Alanda bulunan voleybol sahasının, suyun yükseldiği zamanlarda kullanılamamasından ötürü iskele olarak düzenlenmesini, mevcutta bulunan yüzen iskelenin bu alana taşınmasını, eski voleybol sahası beton platformu üzerinde bir çelik platform oluşturularak burada alana hakim portatif bir cankurtaran biriminin oluşturulmasını önerdik. Spor alanı olarak isimlendirilmiş alanda, ileride yapılacak aktiviteler düşünüldüğünde boş tampon alanlar bırakılması ihtiyacı doğdu. Alanda düzleştirilmiş toprak zemin, yer yer yürüyüş yolları için emprenye ahşap, kıyıya dik inen yürüyüş yollarında ise Cor-ten çelik strüktür önerildi. Bununla yoğun hafriyat çalışmasının önüne geçilmesi amaçlandı.

"Sanat kordonu"nda, sanatsal-kültürel etkinliklerin gelişmesi için sanatçıların atölye çalışmaları yapmaları, sergi, etkinlik düzenlemeleri, eğitimler verebilmeleri hatta yaptıkları çalışmalardan gelir elde etmeleri hedeflendi. Bozova Su ve Tabiat Parkı’nın düşünsel ve ruhsal olarak beslenmesini, özellikle çocuk ve gençlerle bir araya gelmelerin sağladığı düşünülüyor. Uzun vadede ise, ulusal ve uluslararası bağlantıların kurulduğu, başka platform ve alanlarla ortak işler/etkinliklerin oluşturulduğu ortamların yaratılması öngörülüyor.

Mevcut Botanik Park, alanın sahip olduğu en güçlü özelliklerinden biri. Mevcut halinde yer alan 38 bitki türüne aromatik bitkiler bahçesi, su bitkileri bahçesi ve kaya bahçesi bölümlerinin eklenmesini önerdik. Botanik park ve sanat kordonu arasında esneklik payı olarak bir genişleme alanı bıraktık. Uzun vadede programın ihtiyaçlarına göre hangi bölgenin genişleyeceğine Bozova Su ve Tabiat Parkı kullanıcılarının karar vermesi bekleniyor.

Su ve su ürünlerine dair geçmiş arşivlerin toparlanması, şimdi ve sonrasının akademik çalışmalarının yapılması, desteklemesi ve sürekli hale gelmesi için, Harran Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ne geçmiş yıllarda tahsis edilen alanın, yeniden üniversiteye ya da Bozova’da Su Ürünleri üzerine çalışan, yol gösterici olabilecek kooperatif ya da inisiyatiflere ayrılmasını önerdik. Baraj Gölü’nün doğru kullanımı, içme suyu özelliğinin rakamsal verilerle incelenmesi, balık çeşitliliğinin korunması, Rafetus (Fırat kaplumbağası) gibi koruma altındaki canlılara yönelik çalışmaların yürütülmesi, diğer yandan su ürünlerinden yerel halkın ekonomik anlamda gelir sağlaması adına çalışmaların yapılması amaçlanıyor.

Etiketler:

İlgili İçerikler: