Her Şey Yerli Yerinde
Bugün de sıradan bir gün. Çürüksu Yalısı’nın sakini az evvel oturma odasına girdi. Kim olduğu pek de önem arz etmiyor bu anlatıda, ister güzelliği dillere destan Belkıs Hanım olsun, ister şimdiki sahibi. Zira mekanın kendisi sakininden bağımsız bir öyküyü anlatıyor. Yerlere kadar inen giyotin pencere, yüzyıllardır açılıp kapanırken boğaz rüzgarını içeri alıyor. Nişteki antika vazolar, artık daha fazla eskimiyor. Güneş kendi yıllık döngüsüyle her senenin aynı günü aynı açıyla duvarlara değiyor. Her şey yerli yerinde, yüzyıllardır olduğu gibi.
Ne düşünüyorsunuz?
İlgili İçerikler:
-
Gümüş Çöl
Betonun suya dokunduğu kesit, kentin sınırı.
-
İzlemek
Kadın telefonuna, kedi yola bakıyor. Ahşap latalar, brüt beton strüktür parlak yeşile ve gün ışığına bakıyor. Biz ise bu görüntüyü izliyoruz.
-
Netlik
İyi bakılmış bir ormandan geçerken, önce karmakarışık bir ağaç yığını görürsünüz. Sonra tam bir noktada bakarsınız ki, aslında hepsi düzgün sıralanmışlardır. Netlik.
-
Bir Yürüyüş
Sabah uyanıyorum, aklıma ilk gelen dün akşam laboratuvarda başlatıp lojmana döndüğüm deney. Sonucu bir saate alacağız, acele etmenin alemi yok ama merak işte.