Öğren, Unut, Yeniden Öğren
Esnek öğrenmeyi eğitim modeli olarak alan okulun tasarımı, öğrencileri için uygun mekanı üretmek ve kullanımını sağlamak amacını taşıyor. Doğal çevre, iklim ve geleneksel örüntülerden beslenen projenin esasını etkileşim ve bireyler arası ilişkiler oluşturuyor.
Eğitim programı ile bilindik skolastik öğrenme sisteminden ayrışmayı amaçlayan okul, birbirinden farklı nitelikteli bireylerden oluşan bir öğrenci grubunun, yaratıcı bir eğitim modeli olarak görülen "esnek öğrenme" modelindeki ihtiyaçlarını yerine getirebilen bir mekan olması niyetiyle tasarlanmış. Güvenli ve birbiriyle bağlantılı ancak aynı zamanda etkileşimli ve teşvik edici bir ortam kuracak esneklikte olmanın ilke edinildiği tasarımın üzerine yerleştiği arazi de, eğimi ve mevcut ağaçları aracılığıyla, eğitimi yeşil bir çevreye açabilecek ideal ortamı sağlıyor.
Hindistan’ın Bangalore kentindeki okulun yönetim hiyerarşisi işletmede kolaylık adına konvansiyonel biçimdeyken öğrenme mekan ve etkinlikleri ile müfredat dışı, tamamlayıcı nitelikteki mekanlarla, öğrenciler arası iletişimi teşvik etmek hedefleniyor. Her bir öğrenme mekanı, aynı yerde daha fazla öğrenciyi barındırmak ya da tamamlayıcı etkinlikler düzenlemek için kullanılan, iç mekanı açık havaya taşıyan bir dış avlunun etrafında olacak şekilde kurgulanmış.
Günün çoğu zamanında dolu olan sınıflar, iklime göre konumlandırılmış; iç avluda ise bina içinde bulunmayı pasif havalandırma yoluyla daha konforlu hale getirmek üzere ağaç bulunuyor. Aşağıda bulunan yönetim katı ve üst katlarda bulunan laboratuvar, görsel-işitsel odası ve sanat sınıfları gibi tamamlayıcı mekanlar ise birbirine, gerektiğinde açık öğrenme alanları olarak da çalışabilen ve öğrencileri doğal çevreyle etkileşime geçirecek bir yeşil koridora dönüşebilen iç avlu dizisi ile bağlı. Öğrencilerin birbirleriyle iletişimi tasarımın en önemli unsuru ve bu, etkileşim mekanlarının çeşitlenen hiyerarşisi gözetilerek gerçekleştirilmeye çalışılmış.
Işık ve gölge oyunlarıyla çatı ve doğal ışığın yıkadığı çıplak duvarlar, yapıya bütüncül ve kendine has doğallıkta bir his katıyor. Mekanlar çimento şaptan bitişler, renklendirilmiş duvarlar ve iç mekan ile dış mekanı tam manasıyla iç içe geçiren tuğladan jaali (kaligrafi ve geometrinin kullanıldığı, delikleri aracılığıyla ısı kontrolü de yapan örüntüler) açıklıklarının oluşturduğu güçlü tasarım diliyle bir arada duruyor. Kapalı mekanların zemini Kota taşından, ortak koridorlarınki ise IPS (Indian Patent Stone) ile yapılmış. Yapısal nitelikler de mekanik havalandırmaya bağımlılığı azaltarak yapıyı enerji verimli hale getirecek şekilde, iklimsel duyarlılığa destek veriyor.
Peyzaj tasarımında temel amaç ise, öğrenme ortamını açık hava alanlarına taşıyabilecek ve kampüsün biyolojik çeşitliliğini sürdüren ekolojik etmenlere karşı öğrencilerin duyarlı olmasını sağlayacak doğal ve üretken bir çevre yaratımı olmuş.