Uçan Payandaların Huzuru
Paris’in leydisi Notre-Dame, Sen Nehri’nin ortasındaki adalardan birinden şehre bakıyor, uçan payandalarıyla. 1163’te başlayıp aşama aşama inşa edilen katedral 1345’te tamamlandığında Paris’in hem gururu hem de hüznü bir arada yaşadığını hayal etmek zor değil. 180 yıldan uzun süren bir inşaatın tamamlanması o zamanın bir Ortaçağ kenti için epey anlamlı olsa gerek. Bugünün sürekli ve apansızca değişen kentlerinin hızının yanında 180 yıllık bir yapım öyküsü nasıl da huzur veriyor, tıpkı Cemal’in bu fotoğrafına bakarken aldığımız huzur gibi.
Ne düşünüyorsunuz?
İlgili İçerikler:
-
En Meşru Savunma Hattı Olarak Yerel Direniş ve Kentsel Muhalefet
Mekansal dinamiklerle gündelik yaşam pratiklerinin birbirini kurmasıyla oluşan mahalle-semt-yer-kent, sınıfsal temsilin en somut göstergelerinden birini oluşturur.
-
İnsansızlık Endişesi
Derginin bir sayısının iyi olduğunu ya da okuduğum bir kitabın fevkalade olduğunu düşündüğümde hemen ardından içimi bir endişe kaplıyor, ya kimse okumazsa diye.
-
Zincirleme Tepkimeler: İklim Değişikliği, Göç, Savaş
-
Modern Ütopyaların Şiirleri
-
Deneyimin Sınırlarını Aşmak
-
Çelik Örgü
-
Eylemle Üretim Arasında: “Piyasaya Karşı Stratejiler” İçin Bir Giriş
Her eylem bir üretimdir, her üretim de bir eylem... Bu yazıda, “üretim” geçen her yere “eylem” yazılabilir.
-
Azalan Hiyerarşi