Ahşap Kalıp İzleri
Her ne kadar Cemal’in bu fotoğrafı bakışımızı denize ve karşı kıyının katmerli dağ sıralarına doğru yönlendiriyor olsa da gözüm sürekli en öndeki dokuya sabitleniyor: betondaki ahşap kalıp izlerine. Sürekli doğal olanın karşısına bir canavarmışçasına koyup durduğumuz beton bir anda doğanın bir taklidi gibi çıkıveriyor karşımıza. Oysa zaten beton dediğin, killi kalkerle kumun ve suyun birleşmesi. Belli ki bu öyküdeki tek canavar, onu biçimlendiren insanın hırsı. Ve yine belli ki tıpkı Selim Erdil tasarımı Ma Vie La Evi’nde olduğu gibi o hırs bir kenara bırakılırsa, doğal olan illa ki üstün gelir.

Ne düşünüyorsunuz?
İlgili İçerikler:
-
Gümüş Çöl
Betonun suya dokunduğu kesit, kentin sınırı.
-
İzlemek
Kadın telefonuna, kedi yola bakıyor. Ahşap latalar, brüt beton strüktür parlak yeşile ve gün ışığına bakıyor. Biz ise bu görüntüyü izliyoruz.
-
Netlik
İyi bakılmış bir ormandan geçerken, önce karmakarışık bir ağaç yığını görürsünüz. Sonra tam bir noktada bakarsınız ki, aslında hepsi düzgün sıralanmışlardır. Netlik.
-
Bir Yürüyüş
Sabah uyanıyorum, aklıma ilk gelen dün akşam laboratuvarda başlatıp lojmana döndüğüm deney. Sonucu bir saate alacağız, acele etmenin alemi yok ama merak işte.