Warm Nest
Frank Gehry, Zaha Hadid ve Rem Koolhaas gibi ünlü isimlerin tasarımlarını yaptığı Maggie sağlık merkezlerinin Belçika'daki ilk tesisi Ark-shelter ve ARCHEKTA ortaklığında tasarlandı.
1995 yılında, Maggie Keswick Jencks tarafından kurulan organizasyon, dünyanın çeşitli yerlerindeki tesisleriyle kanser hastalarına tedavi desteği sunuyor. Belçika'daki bu ilk şube, AZ-Zeno Hastanesi ve Maggie organizasyonu iş birliğiyle geliştirildi. Kullanıcıların fizyolojik, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarına odaklanan, "sıcak bir yuva" konsepti yaratabilmek için Nörobilimci Menno Carmer'dan danışmanlık alındı.
Ark-shelters'ın modüler konseptinin kullanıldığı projede, 4 x 6 metrelik tek tip modüller bir araya gelerek katı ve rasyonel bir ızgara oluşturdu. Hafif bir rampayla ulaşılan ana giriş, cepheden geriye doğru çekilerek rüzgardan korunan, güvenli bir alan sağlıyor. Kullanıcılar, her biri yapıyı çevreleyen doğal manzaraya açılan geniş pencerelerin aydınlattığı farklı mekanlarda, ihtiyaca göre sakin bir inziva köşesi ya da grup sohbetlerine imkan yaratan sosyalleşme ortamı bulabiliyor. Şöminenin bulunduğu yaşam alanında sekiz kişilik gruplara kadar toplantılar için esnek oturma düzenleri kurulabiliyor. En çok ışık alan yemek odası ise yapının kalbini oluşturuyor.
Doğrudan giriş holünden ulaşılan ofis alanı, idari görevlerin yanı sıra resmi konular için gönüllüler tarafından da kullanılabiliyor. Tekerlekli sandalyeyle erişilebilen terapi odalarında, binanın geri kalanında da kullanılan açık renkli ahşap tercih edildi. Kütüphane, oturma odası ve ofis ile aynı tasarım dilini takip eden terapi odalarının bulunduğu üst katta, alışılmış klinik ortamlarından farklı olarak uzun koridorlar ve kapılarda tabelalar bulunmuyor. Kullanıcıların ihtiyaç duyduğu doğru bilgi, tedavi veya danışmanlığı alabilecekleri, ev sıcaklığı ve konforunda mekanlar tasarlandı.
Grup terapi odası açık ve esnek kurgulandı. Her açıdan ışık alan bu oda, ayrıca açılabilen bir tavana sahip. Manzaraya yönelen, üç tarafı kapalı, doğayı mekanın içine taşıyan avlu ise, rüzgardan korunarak aynı zamanda mahremiyet sağlıyor.
Menno Cramer, yapının sürdürülebilirliği konusunda şunları söylüyor: "Ben bu konseptte sürdürülebilirliğe farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum. Ahşap ve diğer inşaat malzemelerine yapılan bariz vurguya ya da pek çok şeyin prefabrik olabileceği ve yerinde operasyonel verimliliği artırabileceği gerçeğinden bahsetmeyeceğim. Benim odaklanmak istediğim konu gerçek sürdürülebilirlik. Sürdürülebilirlik, gelecek nesilleri olumsuz etkilemeyen bilinçli kararlarla ilgilidir. Hepimiz binaların bizi iyi ya da kötü yönde etkilediğini biliyoruz. Belirli alanlarda kalp atış hızımız biraz daha yüksek olur, kortizol veya dopamin seviyemiz yükselir. Sesin yankılanma süresi, sosyal bir ortamda paylaşımda bulunmak için kendimi rahat hissetmemi sağlayabilir, omuzlarımın etrafında sıcak bir battaniye gibi rahatlamış hissedebilirim. Bu binanın anahtarı gerçek sürdürülebilirlik anlayışı... Gelecekteki kullanıcılara daha iyi bir tedavi ortamıyla sağlık verebilmek için olumsuz etkisi olmayan ve hatta onarıcı olabilen bir bina inşa etmek. İşte bu, yaşam için gerçekten sürdürülebilir bir binadır."
Ark-shelter ve ARCHEKTA ise geliştirdikleri mimari çözümü şöyle tanımlıyorlar: "Güzel bir fikir, onu hayata geçirecek bir mimari gerektirir. Görevimize tam anlamıyla saygı duyduk: Zorlu teşhislerle uğraşan, zihinsel esenliğe ve sakinliğe çok ihtiyaç duyan hastalar için güvenli bir alan yaratmak. Bunun için, mekanın insan bilinci üzerindeki etkisiyle uzun süredir ilgilenen bir psikolog ve mimarla işbirliği yaptık. İlk önerilerden önce, her oda için farklı samimiyet ihtiyaçları hakkında uzun tartışmalar yürüttük. Bu, sonunda her bir oda için özel bir hikaye yaratmamıza yardımcı olan bileşik bir süreçti ve kullanıldıkça doğru atmosferi kazanacağını umuyoruz. En önemli adım, her bir alanın neye ihtiyacı olduğunu ve gelecekteki hastaların orada nasıl hissetmesi gerektiğini anlamaktı. Bu süreç kısa sürmedi. Ancak her odaya bir hikaye verildi ve bu mekanları kullanan hasta ve doktorlardan gelen geri bildirimlere göre amacına ulaştığını görüyoruz."