Türkiye’de 2005-2012 yılları arasında mimarlık, sanat gibi alanlarda sınırlı da olsa sanki bir bahar havası yaşandı. Şehirler, sokaklar, mekanlar gülümsemeye başladı.
Eski havalimanı arazileri küresel ölçekte kentlere yönelik çevresel tehditlere karşı alınabilecek önlem ve geliştirilebilecek stratejiler kapsamında dönüşüyor.
Ulusal ve sosyal medyada, zaman zaman, Balkanlar'da özgün işlevini kaybetmiş bir Osmanlı camisinin dramı, İslam dinine saygısızlık ve Türk düşmanlığı ile çeşnilendirilerek sunulur.
Kentsel mekanda hangi mekanların muhafaza edileceği, hangilerinin dönüşüme tabi tutulacağı öncelikle politik bir meseledir.
Ne tuhaf değil mi? Meydanın bir tarafında bir cami yükselirken tam karşısında Cumhuriyet döneminin simge binası AKM yıkılıyor.