Diyarbakır’da deneyimlediğimiz “yürür-çizer” atölyesi de pek tabii bu risklerden tamamıyla azade değildi. Fakat bu riskleri dikkate aldığını düşündüren özellikleri de barındırıyordu. 30 civarı katılımcısının yer yer birleşerek yer yer ise dağılarak tatbik ettiği bir yöntem olması, bir diğer deyişle ufkunu bireyci bir deneyimle sınırlamaktansa belirli bir kitleselliği mümkün kılması bu anlamda not edilmeli.
Tefrikamızın beşinci ve son bölümünde Sevinç Hadi, Milli Reasürans’ın tasarım ve yapım sürecine dair detaylara değiniyor, mimarlığın yaşamı tasarlamanın bir parçası olduğunu vurguluyor.