XXI’de bu ay Nomanji Landscape Architects ve Studio Puisto Architects tasarımı Lammassaari Broadwalk, Erginoğlu & Çalışlar Architects tarafından tasarlanan Bakü MTK Okulları Anaokulu Binası, PAB Mimari Tasarım'ın Ara Güler Müzesi, Renda Helin Design & Interiors tasarımı Kampüshane ve Ooze Architects'in kent içi su yönetimi projesi Agua Carioca yer alıyor. Bunların yanı sıra Sevinç Hadi tefrikamızın dördüncü bölümünü ve Melis Uğurlu'nun Londra'daki Elephant West üzerinden katılımcı müze anlayışını değerlendirdiği yazısını da bu sayıda bulabilirsiniz.
Türkiye’de 2005-2012 yılları arasında mimarlık, sanat gibi alanlarda sınırlı da olsa sanki bir bahar havası yaşandı. Şehirler, sokaklar, mekanlar gülümsemeye başladı.
Uzun boylu, inceden bir figür, hanın birinci katındaki, tuhaf bir şekilde klima ile ısıtılmaya çalışılan odadan içeri girdi.
Melis Uğurlu, müze ve galerilerin dönüştüğü beyaz küpün neden olduğu yorgunluğu, kapsayıcı ve katılımcı bir yaklaşımla geride bıraktıran Elephant West deneyimini yazdı.
Bir mimari proje paftasında insan figürlerinin nasıl kullanıldığının, figürlerin birbirlerinin yüzlerine bakacak, bir topluluk oluşturacak şekilde yerleştirildiğinin fark edilmesi ve bunun üzerinden çıkarımlar yapılması, ancak mimarlık eğitimi dışından bir gözün yapabileceği bir saptama sanırım.
Tefrikamızın dördüncü bölümünde Sevinç Hadi, Türkiye'ye döndüğü yıllarda kent planlama çalışmalarını ve Şandor Hadi ile birlikte yürüttükleri ofis düzenini anlatıyor.
Kadın telefonuna, kedi yola bakıyor. Ahşap latalar, brüt beton strüktür parlak yeşile ve gün ışığına bakıyor. Biz ise bu görüntüyü izliyoruz.