Mimarların tarihsel rollerinden biri, yazarak “dinlerini” dünyaya duyurmak ve çağrılarını yaymaktır kuşkusuz. 20. yüzyıl Batı mimarlık yazınında, bu durumu kanıtlayan, modernlik ufkunu kat eden bildirilerle dolup taşan zengin bir panorama vardır.
Her ne kadar tasarımların çoğu zamansız görünse de en güncel akımları takip ettiği göz önünde bulundurulduğunda genellikle kendi zamanlarıyla oldukça bağlantılıdır.
Berlin’in simgeler yumağı Bradenburger Tor, Yahudi Anıtı ve Reichstag’ın az ötesinde Spree Nehri’nin kenarında uzanıyor Federal Başbakanlık Binası.
Geçen haftalarda tesadüfen “Pazarlama bağlamında mimari kuram”ın kullanımı hakkındaki bir konferansın reklamına denk geldim. Belli ki bu etkinlik, mimarlığa odaklanmış saygı duyulan İstanbullu bir organizasyon tarafından düzenleniyordu.
Geçtiğimiz günlerde Yem Yayın’dan çıkan Loft’u, yazarı Ece Ceylan Baba ile konuştuk ve gayrimenkul pazarlama metinlerinin şaşırtıcı vaatlerine değindik.