Detroit Resists'in Venedik Bienali ABD Pavyonu Eleştirisi
Detroit Resists, Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi'nde yer alacak ABD pavyonu için belirlenen konsepti eleştiren bir açıklama yayınladı. Açıklamada, şehrin proje metninde değinilmeyen yüzü ve “mimarinin gücü” olarak belirtilen etkinin şu an şehirde nasıl vuku bulduğu anlatılıyor.
Bienalde yer alacak ABD pavyonu için seçilen 12 mimari ekip “Mimari Hayal Gücü” temasıyla Detroit şehrinde belirlenen bölgeler için üretilen ancak bütün dünya şehirlerine erişebilecek kadar geniş kapsamlı, kurgusal projeler üretmekle görevlendirildiler. Bienal temasının konumlandırıldığı Detroit şehrinin, hem endüstriyel üretimler hem de modern mimari örnekler ile bir zamanlar Amerika'nın hayalgücü merkezi olduğunu ve bu dönemde dünya çapında dikkat çektiğini belirten bir metin yayınlandı. Sanayi sonrası dönemden geçen her toplum gibi değişen kentsel özle başa çıkmaya çalışan Detroit'i temel alan konsept ile, mimarinin şehirleri katalize eden ve kültürü inşa eden gücünden yararlanarak 21. yüzyılın sosyal ve çevresel sorunlarına cevap veren projeler üretilmesi amaçlandı.
Detroit Resists tarafından ABD pavyonunun ana fikrine karşı cevap niteliğinde yayınlanan açıklamada; “bu tür etki alanı geniş projelerin” en çok, mimarinin politik bağlama olan kayıtsızlığından yardım aldığının altı çizildi.
Proje metninde “mimarinin gücü” olarak referans verilen şeyin, aslında mimarinin politik kayıtsızlığını anlatan başka bir ifade olduğunu belirten Detroit Resists, mimari kapasitenin ideolojik merkezleri ne olursa politik sistemlere hizmet edecek oluşundan bahsediyor. Bu mimari gücün; dünyadaki yerel, fakirleştirilmiş, ötekileştirilmiş ve istikrarsız toplumlara karşı yapılan mimari üretimlerde açıkça görüldüğünü belirtiyorlar. 20. yüzyılın 2. yarısında genellikle “geliştirme” ve “modernleştirme” adına yapılan işlerden sonra, proje açıklamasında belirtilen bu mimari gücün şimdi de “21. yüzyılın sosyal ve çevresel problemleri” adına gittikçe daha mobilize bir hale getirildiğini vurguluyorlar.
Detorit mimarisinin hala dünya çapında ilgi çektiğini belirten Resist Detroit bunun nedenini ise proje metninden farklı olarak şöyle açıklıyor: On binlerce ailenin suların kesik olduğu evlerde yaşaması, hala uygun fiyatlı konut ihtiyacı derinliğini korurken binlerce boşaltılmış evin yıkılması ve Amerika tarihinde belediye ölçeğinde yaşaşan en büyük vergi haczi ile evlerinden çıkartılan insanlar.
“Eğer tasarruf şehirciliği dahilinde yerleşimlerin yerleri değiştirilerek, Detroit'te ağırlıklı olarak Afro-Amerikanların yaşadığı yerlerde yapılan toplu kamulaştırma mimarinin gücüne örnek değilse, başka ne örnek olur bilmiyoruz.” diyor ve ekliyorlar:
“Mimarlığın kemer sıkma politikaları tarafından hunharca yeniden hayal edildiği bir dönemde, 'Mimari Hayal Gücü'nün Detroit'te idealleştirilmesinden kim ve ne fayda sağlayacak merak ediyoruz. ABD pavyonunun ileri görüşlü mimarları tarafından üretilecek spekülatif projeler ile şu an birçok Detroit sakininin yaşam savaşı verdiği kentsel felaket arasında nasıl bir ilişki doğacağını da merakla bekliyoruz. Korkarız ki, açıkça 'mimarinin gücü'nü desteklemek adına atılan bir adım olan ABD pavyonu, bu felaket ile strüktürel olarak bir bağ kuramıyor ve bu sebeple şehirde devam eden yıkıma katkıda bulunacak.”
İlgili İçerikler:
-
2025 Venedik Mimarlık Bienali’nin Küratörlüğünü Carlo Ratti Üstlenecek
-
Venedik Mimarlık Bienali Biterken...
Dünyanın en önemli mimarlık etkinliklerine ev sahipliği yapan Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi Kasım’da sona eriyor. Mimarlık alanındaki en bilinen ve geniş katılımlı uluslararası buluşmalarda güncel tartışmalara yön veren Venedik Mimarlık Bienali'nin bu yılki teması “Geleceğin Laboratuvarı” idi.
-
Venedik Mimarlık Bienali'nin İlk Direktörü Paolo Portoghesi Hayatını Kaybetti
-
Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi Kitabı Yayında
-
18. Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu Açıldı
-
18. Venedik Mimarlık Bienali 20 Mayıs’ta Açılıyor
-
"İlerlemenin Ne Olduğunu Düşünmemiz Gerekiyor"
Ponto Atelier, farklı coğrafyalarda, değişen ölçekler ve programlarda projeleri olan Portekizli genç bir ofis. Atlantik Okyanusu’nda, Madeira Adaları’nda konumlanmış olan bu stüdyonun adını daha sık duymaya başlayabiliriz çünkü hem yapım aşamasında olan çeşitli projeleri tamamlanmak üzere, hem de bu yıl küratörlüğünü Andreia Garcia’nın üstlendiği Venedik Mimarlık Bienali, Portekiz Pavyonu’na davet edilen ofislerden biri oldular. Şebnem Şoher, stüdyonun kurucuları Ana Pedro Ferreira ve Pedro Ribeiro’yla işlerine ilham veren kaynaklar, adada olmak ve sürdürülebilirliğin farklı açılımları üzerine konuştu.
-
"Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi"nin Ayrıntıları Açıklandı