Forensic Architecture: Mekanı Geriye Sar
Giardini’deki ana bienal sergisinin katılımcılarından biri olan Forensic Architecture’un işi, mimarlık olarak bildiğimiz şeyin ne olduğunu müthiş bir şekilde sorgulatıyor. İngiliz mimarlık ofisinin işi, adından da anlaşılacağı üzere adli vakalara mimarlık üzerinden bakıyor, biraz bizim CSI dizilerinde izlediğimiz adli tıpa başvurarak davaları çözme işini mimarlık bilgisiyle yapıyor. İşverenleri de Birleşmiş Milletler ya da Af Örgütü gibi organizasyonlar. Mevcut mekansal hallerin geriye dönük okumasını yaparak vaka öyküsünü yaratıyor ve savaş suçları gibi uluslararası raporlara katkıda bulunuyorlar. Forensic Architecture, sergiye dört vakayla katılıyor. Bunlardan ilki, belki de en çarpıcı olarak sergilenen Afganistan’daki bir eve yapılan İHA (drone) saldırısına dairdi. Her ne kadar Amerikan askeri yetkilileri bunun isyancıların patlattığı bir bomba düzeneği olduğunu söyleseler de Forensic Architecture’un olay mahalinden sızmış kısacık bir video üzerinden yaptığı araştırma, tavandaki delik ve duvarlara sıçrayan şarapnel parçalarıyla bunun bir İHA saldırısı olduğunu kanıtlıyordu. Şarapnel parçacıkların odaya nasıl dağıldıklarını birebir ölçekte bir yerleştirme ile gösterirken duvarda parçacıkların gelmesi gerektiği halde gelmediği alanlarda konumlanmış iki kişinin varlığı da ispat ediliyordu.
Başında Eyal Weizman’in yer aldığı Forensic Architecture, bilgi çağında devletlerin ve hatta bazen uluslararası örgütlerin saklamaya çalıştıkları gerçeğin ortaya çıkması için mimarlığın nasıl bir araç olarak kullanılabileceğini ispat ediyor. Bunu yaparken de mimarlığın temelindeki doğrultu, aks, gölge açısı gibi yöntemlere başvuruyor. Tıpkı Gazze’ye 2014’te yapılan saldırıların en yoğun olduğu 1 Ağustos’ta, yani Kara Cuma’da gerçekten ne olup bittiğini sosyal medya paylaşımları üzerinden anlamlandırmaya çalışırken yaptıkları gibi.
Vakaların çözümü ile ilgili videolara buradan ulaşabilirsiniz.
Ne düşünüyorsunuz?
İlgili İçerikler:
-
Pritzker Ödülleri, Venedik Bienali ve Mimarlığın Marka Değeri
Lerzan Aras, mimarlığın toplumla ilişkisinin dönüşümünü ve bu yaklaşımın kurumsallaşmasında bienal ve ödüllerin üstlendiği rolü kaleme alıyor.
-
Yeni bir Bienalin Eşiğinde: “Aura ve Sergilenebilirlik”*
Bienaller mevsimine girdiğimiz bu aylarda, sanat deneyimine ve bununla ilgili olarak bienallerin tarihine farklı bir açıdan bakmak mümkün mü? Damla Göre, bu soruyu, Walter Benjamin ve sanat eserinin giderek değişen alımlanışı aracılığıyla ele aldı.
-
Acaba Size “Antroposen” Yerine “Antreposen” Diyebilir Miyim?
Eğer mimari kararların da ekosisteminden söz ediyorsak, aradaki farkı ortaya koyan bir mimari eylemsellik, süreci bütünüyle bambaşka bir modele sıçratacak bir kurgulama potansiyeline sahip.
-
17. Venedik Mimarlık Bienali'nde Türkiye Pavyonu’nda Yer Alacak Proje Belirlendi
-
Bir Halk Sağlığı Sorunu Olarak Bienaller
16. İstanbul Bienali’nin, doğrudan veya dolaylı yoldan ilişkili olduğu halk sağlığı problemlerini bertaraf etmesi için, asbestli mekanları terk-i diyar eylemesi tek başına yeterli olmayabilir.
-
17. Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu İçin İkinci Aşamaya Seçilen Projeler Belli Oldu
-
Venedik Bienali 17. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu için Açık Çağrı
-
Vardiya: Esnasında ve Sonrasında
16. Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde mimarlık öğrencilerini vardiyalar halinde sürece dahil eden Türkiye Pavyonu’nu ve düzenlenen 13 farklı atölyede elde edilen birikimi, projenin küratörleri ile konuştuk.