Erdem Ceylan, Michal Ajvaz’ın “Öteki Şehir” romanından yola çıkarak yazı ve mimarlık ilişkisine dair yazdı.
Levent Şentürk Berlin’i konu edinen Andreas Huyssen, Enis Batur ve her iki yazarın da odağına yerleşmiş Walter Benjamin kitaplarının palimpsestik kurgularına dair yazdı.
Erdem Ceylan, Heidegger ile inşa ve ikamet etmek kadar düşünmenin de yeri olan kulübesi üzerine yazdı.
Lefebvre'nin mekan üzerine tartışma kurucu metinlerini ele alan Leyla Bektaş Ata, soyut mekan ve kavramsal mekanın izini sürdü.
Ece Yoltay, Ömer Faruk'un kitabı eşliğinde Richard Serra'nın East-West/West-East eserini mahremiyet, malzeme ve biçim eşliğinde yazdı.
Zemzem Taşgüzen, Erbatur Çavuşoğlu’nun Türkiye Kentleşmesinin Toplumsal Arkeolojisi kitabından yola çıkarak kentleşme pratiklerini kaleme aldı.
Edebiyatta Mimarlık kitabı, derlenen eserler aracılığıyla iki disiplin arasındaki ilişkiyi araştırıyor. Nihan Hacıömeroğlu, kitabın yaklaşımını ve yapısını kaleme aldı.
Deniz Balık, Belardi'nin Mimarlar Neden Hala Çiziyor kitabı üzerine yazdı.
Gülşah Güleç Otto Von Busch’un “Tasarlanacak Ne Kaldı?” kitabını ve bahsi geçen tasarım kavramlarını kaleme aldı.
Erdem Ceylan Pier Vittorio Aureli’nin “Az Yeterlidir: Mimarlık ve Asketizm Üzerine” kitabı üzerine yazdı.
Benliğiyle, yerle ve işin kendisiyle girdiği bu keşif yaklaşık iki buçuk yıl sürer.
Yüzyılı aşkın bir süredir, Avusturyalı ve Çekoslovak mimar ve kuramcı Adolf Loos’un (1870-1933) sosyal, kültürel, sanatsal ve ekonomik yönden okunmaya elverişli yazıları ve konuşmaları, mimarlık literatüründe çok geniş perspektifte ele alınıp yorumlanmaktadır.
Henri Focillon biçimciliği, genelde “biçimcilik” olarak adlandırılan daha büyük bir geleneğin altında yer alan soy çizgilerinden birisinin önemli ve değerli bir temsilcisidir.
Kapitalizmin 1970'ler New York'unda yarattığı ekonomik krizin akıbeti, terk edilmiş endüstriyel binaların ve mülkiyetleştirilmeyi bekleyen kent parçalarının belediye tarafından müzayedelerde satılığa çıkartılmasında okunur.
Mimarlık ve Dil, mimarlıkta dil ve anlamın iğdiş edilmesi konusunda hem modern mimarlık hem de postmodern mimarlık düşüncesini eleştirmektedir.